top of page

Trans

  • Yazarın fotoğrafı: Nergis
    Nergis
  • 6 Nis 2021
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 1 May 2022

Bütün günün yorgunluğunu damlatan bir musluğun altındaki kap kacak gibi damla damla biriktirmişti, ta ki kendini bir hışımla koltuğa bırakana kadar. Vücudu kafein istiyordu, aynı hışımla koltuktan kalktı. Yorgundu, çok yorgundu. İşte yoruluyordu, otururken bile yoruluyordu, insanları dinlerken, yemek yerken, hatta uyurken bile yoruluyor olabilirdi. Asla enerjisi tavan yapmıyor, etrafına gülücükler saçamıyordu. İnsanların yaşamak için mutlu olması gerektiği felsefesini buruşturup çöpe atalı aylar olmuştu, belki de yıllar.

Sevemiyorum diyordu sürekli. Diğer insanlar gibi çevremi sevemiyorum, olduğu gibi kabullenemiyorum. Düşünmeden bazen de yargılamadan, kafamda tartmadan olur diyemiyorum. Bu yüzden mutlu olamıyorum belki, çok düşünen birisi mutlu olabilir mi ki, mutluluk özünde nedir, mutluluk ya da mutlu olmak 21. yüzyılda bir seçim ya da zorunluluk mu yoksa bir ihtiyaç mı ? Böyle uzayıp gidiyordu. Bir soruyu kafasında düşünüp tartarken onun cevabını bulmaya uğraşırken başka bir soru beliriyor bu da onu bir çözüme kavuşturacağına daha da çıkmaza sokuyordu.

En iyisi bir süre tatile çıkmalıyım diye düşündü, hoş, tatile çıksa bile asla tamamıyla tatil yapamayacaktı, bunu da adı kadar iyi biliyordu. Yüzünü buruşturdu, migrenin hiç sırası değildi. Zira evde de yapılacak bir dolu iş vardı. Köpeğine baktı sonra, acaba köpeği de bu kadar çok şeyi aynı anda düşünebiliyordu muydu, köpek bir havladı, iki havladı, ve sis bulutları dağılmaya başlayarak yerini tiz bir sese bıraktı...

Suyun ısındığına dair alarm veren ısıtıcının sesini duyan kadın, kahvesini hazırlamaya başladı, bu seferki daha hızlı olmuştu, ne yapalım diye düşündü, bizimki de böyle bir trans, fakir transı.

 
 
Yazı: Blog2_Post
bottom of page